31 Aralık 2011 Cumartesi

Ölçmek ya da Ölçmemek (1. Seans)



Koçluk Kitabı: Ölçmek ya da Ölçmemek (1. Seans) by gokler

İlk görüşmenin gayet olumlu başladığını söyleyebilirim. Bilinçli bir açıklıkla kendinizi ifade ettiniz. Ben de olabildiğince şeffaf olarak koçluk sistemini ve süreci anlatmaya çalıştım.

"Hedeflerin ölçülebilir olması" ile ilgili tezler vardır. "Ölçülebilir" olması, sağlamasının da yapılabileceğini gösteriyor iddiaya göre. Oysa bazı şeyler vardır ki ölçülemez, ancak bazı kıyaslamalarla "yaklaşım" mümkün olabilir. Bir noktada tüm "kriterler" iflas eder. Veya her kriter yeniden "var olur"...

Problemi reddetmek, bambaşka bir olgunun karşımıza dikilmesine izin vermek anlamına da gelebilir. Problemin kendine mahsus bir yaşam döngüsü var. Ona izin vermek (yerine göre baş eğmek), bir nevi "onunla anlaşmak"; bunlar da birer seçenek.

Hep "ölçmeye çalışmak", ölçülemeyen şeylerden "sistemli" şekilde uzaklaşmaktır belki de. Her şeyi "kağıda dökmek", kağıda dökülebilecek şeylere de haksızlık olabilir...

Her cümle yeni bir "olasılık", her cümle yoruma açık. Bu kadar "soyutluk" güvensizlik duygusunu tahrik edecektir. Alarm zilleri çalacaktır. Korunma güdüsü devreye girecektir. Yaşatmaya çalıştığınız "sistem", öldürmeye çalıştığınız zannıyla olağanüstü bir "savunmaya" geçecektir...

Evet bunlar olacaktır. Çünkü, "ölçülemeyen" insan her şeye "santim hesabı" gitmektedir.

Bırakmak mı lazım yoksa? 

Bir rotayı hedefleyip (kilitleyip), belki de yelkenliyi güneş ve denizin raksında seyretmek gerek.

Belki de ölçmemek gerek.

Yeterince hesap kitap yok mu zaten...

Güzel günler dilerim. Tekrar görüşmek üzere...


GK


---
Fatih Gökler ile Koçluk için: go@gokler.co
http://goklerkocluk.com
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder